Gürer, üreticinin girdi maliyetleri altında ezildiğini, tüketicinin ise fahiş fiyatlarla mağdur edildiğini vurguladı.
Gürer, tarladan sofraya ulaşana kadar ürünlerin defalarca el değiştirdiğini ve her aşamada fiyatların katlandığını belirtti. Büyük marketlerin bile piyasa fiyatlarını esas alarak tüketiciyi mağdur ettiğini savundu.
“İktidar 2014'ten Beri Fiyat İstikrarı Konuşuyor, Fiyatlar Katlanıyor”
Gürer, AKParti iktidarları döneminde gıda enflasyonunu önlemek için birçok komite kurulduğunu ancak sonuç alınamadığını ifade etti. 2014'ten beri fiyat istikrarı ve fahiş fiyatlar konuşulmasına rağmen, gıda enflasyonunun önüne geçilemediğini söyledi.
Hal Fiyatlarına Dikkat Çekti
Gürer, Mersin ve Ankara hallerindeki sebze ve meyve fiyatlarını karşılaştırarak, ürünlerin halden çıktıktan sonra nasıl katlandığını örneklerle açıkladı. Nakliye, ambalaj ve aracı karlarının fiyat artışında önemli rol oynadığını belirtti.
“Üretici ve Tüketici Korunmuyor, Aracılar Kazanıyor”
Gürer, girdi maliyetlerindeki artışın üreticiyi zorladığını, ancak üreticinin ürünü satabilmek için makul bir gelire razı olduğunu ifade etti. Aracılar ise kazançlarından taviz vermediği için fiyatların tüketiciye yüksek olarak yansıdığını söyledi.
İktidarın Politikalarını Eleştirdi
Gürer, iktidarın 2014'ten beri fahiş fiyatlarla mücadele için farklı komiteler kurduğunu ancak soruna kalıcı çözümler üretemediğini belirtti. Tüccara bırakılan piyasa ve ithalata dayalı politikaların çözüm olmadığını savundu. Üreticinin desteklenmediğini, üretim planlaması yapılmadığını ve tarım arazilerinin imara açıldığını eleştirdi.
Gürer, çözüm olarak girdi maliyetlerinin sübvanse edilmesini, hal ve perakende yasalarının çıkarılmasını, aracılık sisteminin düzenlenmesini ve kooperatifçiliğin geliştirilmesini önerdi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.